Çocuklarda Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite (D.E.H.B)
Bu çocuklarda sıklıkla özel öğrenme güçlüğü de görülür.(Özel öğrenme güçlüğü: Konuşma ve yazı dilinin temelinde ki sembolik faaliyetlerin geç ya da yetersiz gelişiminden, zaman ve mekânda yönelim güçlüklerinden, algı ve hareket bozukluklarından kaynaklanan bir güçlüktür. Bu tür çocuklarda, genellikle zekâda bir problem yoktur. Okumayı geç sökme veya sökememe durumu sık görülür. Okurken veya yazarken; harf, hece atlama veya ekleme, kelime unutma, okuduğunu anlayamama veya anlatamama söz konusudur.)
Genelde normal zekâ dilimi içerisinde yer alırlar. Ancak bilişsel gelişimleri olduğundan düşük görülmektedir. Bunun nedeni, zihinsel gelişim için odaklama eksikliği ve zihin tembelliğidir. Ayrıca, toplumda sanıldığının aksine; hiperaktif çocuk mutlaka üstün zekâlı olmamakla birlikte, hiperaktif çocuklar arasında üstün zekalı çocuklara da rastlanmaktadır.
Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğunun üç farklı tipi vardır. Çocukta ki belirtilere göre, bu tiplerden hangisinde yer aldığına karar verilir D.E.H.B. tanısı konmuş çocukta, belirtilerin tümünün olması gerekli değildir, sadece dikkat sorunları ya da sadece aşırı hareketlilik-dürtüsellik belirtileri görülebilir.
Dikkat Eksikliği: Dikkat eksikliği belirtileri ön plandadır. Aşırı hareketlilik ve dürtüsellik ya yoktur ya da tanı alacak kadar şiddetli değildir.
Aşırı Hareketlilik: Aşırı hareketlilik ve dürtüsellik belirgin olarak vardır. Dikkat eksikliği belirtileri vardır ancak tanı alacak kadar şiddetli değildir.
D.E.H.B. (Birleşik Tip): Hem dikkat eksikliği hem de aşırı hareketlilik dürtüsellik belirtileri tanı alacak kadar şiddetlidir. En sık olarak görülen tip birleşik tiptir.
"Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu" toplumda, çocukluk çağında en sık görülen psikiyatrik bozukluğudur. İlköğretim çağındaki çocukların %3-5'inde görülür. Yani her yirmi-otuz çocuktan birinde bu sorun vardır.
Bozukluğun nedenleri, beyindeki dikkat ve davranış kontrolüyle ilgili bölgelerin farklılığından kaynaklanmaktadır. Yapılan araştırmalarda bu bölgelerin yeterince etkin olmadığı, yeterince kanlanmadığı bulunmuştur.
DİKKAT EKSİKLİĞİ
Çocukta dikkat eksikliği özellikle okul hayatının başlamasıyla belirgin hale gelir. Okul öncesi dönemde de her şeyden çabuk sıkılan ve bıkan bu çocuklar, oyuncaklarından dahi sıkılıp kısa bir süre sonra onları parçalamayı tercih ederler. Kendilerine verilen, yaşlarına uygun yap-boz oyuncakları, aslına uygun olarak düzenleyemezler. Uzun televizyon filmi, çizgi film izleyemezler. Okulun başlamasıyla birlikte öğrenmeye karşı ilgisizdirler. Ödev yapmayı sevmezler, anne- baba ve öğretmenin zoruyla ödev yaparlar. Ödevlerini yapmakta hayli zorlanırlar. Masanın başına oturamaz, otursalar dahi çeşitli bahaneler uydurarak (tuvalete gitme, su içme gibi) sık sık masa başından kalkarlar. Anne- babayı ders çalışırken sürekli yanlarında isterler. Başladıkları bir işi bitirmekte zorlanır, bir işi sonuçlandırmadan hemen diğerine geçerler. Kendileriyle konuşulduğunda sanki konuşanı dinlemiyormuş görüntüsü verirler. Bir komutu birkaç defa söyledikten sonra yerine getirirler.
Sınıfta dersi takip etmedikleri gözlenir. Dışarıdan gelen uyarılarla hemen dikkatleri dağılır. Ders dışı işlerle fazlaca ilgilenirler. Elinde kalem çevirir, deftere, sıraya bir şeyler çizmeye kalkarlar. Derste sıkılmaları nedeniyle sınıfın dikkatini ve huzurunu bozacak davranışlar sergileyebilirler.
Okuma ve yazma becerileri arkadaşlarından zayıf, defter düzeni ve yazıları bozuk olabilir. Okurken sık hata yapabilir ve cümlenin sonunda başka sözcükler uydurabilirler. Sınavlarda dikkatsizce hatalar yaparlar. Sabırsızlıkları nedeniyle soruları hızlıca okuma, tam okumama ve yanlış okumalara sık rastlanır. Bu nedenle çok iyi bildikleri bir soruyu bile yanlış cevaplayabilirler. Test sınavlarında çeldiricilere kolaylıkla kanarlar. Özellikle ilkokul yıllarında sınav kâğıdını herkesten önce vermeye çalışırlar sonunda bildiklerinden daha düşük notlar alırlar. Unutkandırlar, sınıfta, sokakta sık eşya kaybederler. Öğrenilen bilgileri de çabuk unutabilirler. Kendilerine uygun bir çalışma düzeni ve sistemi geliştiremezler.
Dikkat eksikliği okul öncesi dönemde pek fark edilmeyebilir. Ancak bu çocukların bir kısmı ders dışı işlerde de çabuk sıkılma belirtileri gösterirler. Zekâ düzeyi iyi olan ve ek olarak özel öğrenme güçlüğü olmayan çocuklar ilkokulun 3. ve 4. sınıflarına kadar derslerde sorun yaşamayabilirler, çalışmadıkları ve dersi iyi takip etmedikleri halde notları kötü olmayabilir. Derslerin ağırlaşmasıyla birlikte başarıda ciddi düşüşler yaşanmaya başlanır.
Ev içinde günlük yapmaları gereken işler konusunda sorumluluk almak istemezler. Genellikle dağınıktırlar ve kurallardan hoşlanmazlar. Bu çocuklara ‘’aman dikkat et’’ uyarısı çok yapılır.
Dikkat eksikliği bozukluğu olanlar hangi yaşta olursa olsun,1 yıl içinde tedaviden sonuç alırlar.
AŞIRI HAREKETLİLİK
Hiperaktivite ve dikkat eksikliği tanısı için aranan en önemli şartlar; hem okul, hemde aile ortamında aşağıdaki belirtilerden en az 6 tanesinin mevcut olması,7 yaşından önce bu belirtilerin başlamış olması ve en az 6 aydır devam ediyor olmasıdır.
Aşırı hareketlidirler. Belli bir süre oturmaları istendiğinde; oturmazlar ya da sağa-sola dönerler, eğilip-bükülürler, kıpır kıpırdırlar.
Sürekli konuşur,bağırır,başkalarını yaptığı işten alıkoyarlar.
İşin başında oturma yetenekleri 10-20 sn. kadardır.
Bir işe belli bir süre konsantre olamazlar.
Dikkatlerini odaklaştırmada güçlük çekerler.
Dikkat süreleri çok kısadır.
Aynı anda pek çok şeyle birden ilgilenirler.
Dikkatleri dağınıktır. Başladıkları işi sonlandırmada zorlanırlar.
Kendi başlarına karar vermekte güçlük çekerler.
Düzensiz oldukları için eşyalarını, kitaplarını, kalemlerini ve oyuncaklarını sık sık kaybederler.
Ödevlerin ve etkinliklerin düzenlenmesinde sıklıkla zorluk çekerler; defterlerinin başı sonu belli değildir.
Çoğu kez olası sonuçları düşünmeden kendilerini fiziksel olarak tehlikeye atabilirler.
İsteklerini erteleyemezler, dürtülerini engelleyemezler.
Sorulan sorulara, tamamlanmadan önce cevap verme eğilimleri vardır. Karşısındakini dinleyemezler.
Her şeye karışma, mobilyaların üzerinde gezme, ev içinde koşuşturma, sınıf içinde gezinme vb. davranışlar söz konusudur.
Yalan söyleme, hırsızlık yapma, hayvanlara eziyet etme gibi olumsuz davranışlar görülebilir.
Dikkat sürelerinin kısa olması ve hareketlilikleri nedeniyle sosyal kuralları öğrenmede güçlük yaşarlar. Bu nedenle arkadaş bulmakta, kurallara göre oyun oynamakta güçlük çekerler.
Grup içinde oynarken ya da çalışırken sırasını beklemede zorlanırlar.
Diğer çocuklara sataşma, rahatsız etme, itme, çekiştirme, kavga-dövüş başlatma söz konusudur.
Yönergelere ve kurallara uymada zorlandıklarından, sosyal açıdan uyumsuzdurlar.
Başkalarının malına kasten zarar verme söz konusudur.
Uygunsuz arkadaş edinirler.
El becerilerinde yetersizdirler; düğme ilikleme, ayakkabı bağlama, düzgün yazı yazma, bir şeyi düzgün kesme vb. faaliyetlerde başarısızdırlar.
Ayrıntılara dikkat etmezler, dikkatsizce hatalar yaparlar.
Günlük işlerde genellikle unutkandırlar.
Ruh halleri değişkendir; depresyon görülebilir.
Çabuk heyecanlanır ve sinirlenirler.
Uyku sürelerinin (bebekliklerinde de) kısa ve düzensiz olduğu gözlenir.
Santral sinir sistemleri normale göre daha az çalışır.
Acıya dayanıklılık görülebilir.
Titizlik ve takıntıları vardır.
Esprilidirler, sıcakkanlı ve yardımseverdirler.